Almanya'da yaşayan ve ülkeyi terk etmek zorunda olan yaklaşık 240.000 yabancı bulunuyor. Bunların çoğunluğunu Irak, Suriye ya da Afganistan gibi ülkelerden gelen ve iltica talepleri reddedilen sığınmacılar oluşturuyor. Şimdiye kadar, ağır cezai suçlardan hüküm giymiş olsalar bile, kendi ülkelerinde zulümle karşılaşabilecekleri için sınır dışı edilmeleri yasal olarak imkansız kabul ediliyordu.

Ancak ay başında Mannheim polis memuru Rouven Laur'un bir Afgan İslamcı tarafından öldürülmesinden bu yana her şeyin birdenbire çok hızlı bir şekilde gerçekleşmesi bekleniyor. Eyalet içişleri bakanlarının Afganistan ve Suriye'ye sınır dışı işlemlerine yeniden izin verilmesi yönündeki baskıları sonuç getirmişe benziyor. Federal İçişleri Bakanı Nancy Faeser, şimdi bir adım daha ileri gitmek istiyor.

Mannheim'da dehşet! Polis vurarak durdurabildi!

Mannheim'daki bıçaklı saldırı bardağı taşırdı: "Bu böyle gitmez"

Projeyi açıkladı

SPD'li siyasetçi ayrıca bazı hukukçuların kaşlarını çatmasına neden olacak bir proje açıkladı: Sosyal medyada tek bir terör suçuna göz yuman herkes, daha önce herhangi bir cezai hüküm giymemiş olsa bile derhal sınır dışı edilebilmelidir. Çarşamba günü kabine, Federal İçişleri Bakanlığı'nın sınır dışı etme yasalarını sıkılaştırma önerisini onayladı.

Faeser, özlü bir savaş ilanı yaptı:

"Zihinsel olarak Taş Devri'nde yaşayan İslamcı kışkırtıcıların ülkemizde yeri yoktur. Alman pasaportu olmayan ve terör suçlarını öven herkes mümkünse sınır dışı edilmelidir".

Ancak konuyla ilgili bazı sorunlar da bulunuyor. Örneğin, ceza hukuku kapsamında ilgili içeriğin yayılmasının artık "bir gönderinin YouTube, Instagram, TikTok vb. gibi sosyal medyada 'beğenilerek' işaretlenmesini" içerebileceği belirtiliyor. Bir "beğeninin" gerçekten içerik dağıtımı sayılıp sayılmayacağı hukuk uzmanları arasında tartışmalıdır. Göçmenlik makamlarının bu tür faaliyetler için sosyal medyayı inceleme kapasitesine sahip olup olmadığı da ayrı bir tartışma konusu...

ARTI49