BERLİN - Türkiye'nin Berlin Büyükelçisi Hüseyin Avni Karslıoğlu, Avrupa'ya gelen sığınmacılara ilişkin, "Onlar da umutları, duyguları, çocukları, anneleri ve babaları, dedeleri ve nineleri, eşleri ve kocaları olan insanlar. Onlar sayı yada rakamdan ibaret değil, onlar insan" dedi. Türk-Alman Öğrenci ve Akademisyenler Platformu'nun (TD-Plattform) 2015 yılı toplantısı, Almanya Dışişleri Bakanlığı binasında düzenlendi. Karslıoğlu burada yaptığı konuşmada, Avrupa ve Türkiye'nin birbirlerini aynı seviyede anlaması gerektiğini belirterek, Paris'te gerçekleşen terör saldırılarını "felaket" olarak niteledi. Türkiye'nin sığınmacı sorunuyla beş yıldır uğraştığını hatırlatan Karslıoğlu, Türkiye'nin bu konuda gerekli uyarıları defaatle yaptığını fakat bunun anlaşılmadığını belirtti. Almanya, Avrupa hatta Amerika'dan birçok ziyaretçinin Türkiye'deki sığınmacı merkezlerini gezdiğini dile getiren Karslıoğlu, gelenlerin merkezleri gördükten sonra Türkiye'nin başarısı karşında hayrete düştüklerini kaydetti. Karslıoğlu, sığınmacıları işaret ederek, "Onlar insan, sayıdan ibaret değil. Onlar da umutları, duyguları, çocukları, anneleri ve babaları, dedeleri ve nineleri, eşleri ve kocaları olan insanlar. Onlar sayı yada rakamdan ibaret değil, onlar insan" dedi. Türkiye'nin sığınmacıların sağlık sorunlarıyla da yakından ilgilendiğini, kimseyi sokaklarda ölüme terk etmediğini belirten Karslıoğlu, Başbakan Yardımcısı ve Sosyal Demokrat Parti (SPD) Genel Başkanı Sigmar Gabriel'in, SPD'nin bugün gerçekleşen kongresindeki, "Bir sığınmacı yurdunda, gözünden problemi olan bir çocuk gördüm. Buna hangi yürek, hangi göz anlayabilir?" sözlerine de atıfta bulundu. Karslıoğlu, "Bunu biz anlıyoruz. Biz, Türkiye'ye gelen her sığınmacıya sağlık sorunları yaşadıklarında hastanelerimizden faydalanma imkanı sunuyoruz" dedi. "Göçmenlerin toplumumuzu değiştirmesini de kabul etmeliyiz" Almanya AB Bakanı Michael Roth ise konuşmasında, Türkiye ve Almanya arasında 1961 yılında imzalanan anlaşma sonucu Türkiye'den Almanya'ya 800 bin "misafir işçinin" geldiğini hatırlatarak, "Almanya elde ettiği ekonomik mucizeden dolayı bu insanlara teşekkür etmeli" dedi. Roth, Almanya'daki göçmen kökenlilerin topluma uyumu meselesine de dikkat çekerek, uyumun "tek yönlü bir yol" olmadığını, bunun toplum için bir "çeşitlilik" olduğunu vurguladı. "Biz göçmen kökenlilere 'çoğunluk biziz, siz bize uymak zorundasınız' diyemeyiz" ifadesini kullanan Roth, "Biz ülkemize gelen göçmenlerin orta vadede bizim toplumumuzu da değiştireceğini kabul etmek zorundayız" değerlendirmesinde bulundu. Almanya'da yaşayan yaklaşık 3 milyon Türk'ün Almanya ve Türkiye'nin ilişkilerinde çok önemli bir rol oynadığını kaydeden Roth, Türkiye'nin, sığınmacı krizinin çözümü için cevap aranması durumunda "anahtar ülke" konumunda olduğunu söyledi. Roth, "Bu yüzden Türkiye ile görüşmelere devam etmek zorundayız" dedi. Başbakan Ahmet Davutoğlu ve Almanya Başbakanı Angela Merkel'in bu yılın başında yaptıkları görüşmeyi anımsatan Roth, hükümetler arasında görüşmelerin düzenli bir şekilde devam edeceğini belirtti. Roth, konuşmasının en zor kısmına geldiğini dile getirerek, şunları söyledi: "Türkiye'de meydana gelen bazı iç siyasi gelişmeleri kaygıyla izliyoruz. Basın ve fikir hürriyeti konusunda sıkıntılar var. Hukuk devleti ve hukuk bağımsızlığı tehlike altında. (Türkiye'deki) Partnerlerimizle bu konuları sıkça konuşuyoruz. Sivil toplum kuruluşları, insan hakları örgütlerinin temsilcileri, sanayi odaları ve vakıflarla bağlantı kurmak, hükümet kadar önemli." Geçen seneye kadar devam eden olumlu gelişmeleri de unutmadıklarını, Çözüm Süreci adımları atıldığını, Ermeni iddialarının konuşulduğunu hatırlatan Roth, "Biz Türkiye'de göreve gelen yeni hükümetin bu önemli konulara tekrar eğilmesini bekliyoruz" dedi. Toplantıya, Türkiye’nin Berlin Başkonsolosu Ahmet Başar Şen ve Almanya'nın eski Türkiye Büyükelçisi Wolf-Ruthart Born da katıldı.