Gümrük Birliği aleyhimize işliyor

Gümrük Birliği aleyhimize işliyor

FRANKFURT - Müstakil Sanayici ve İşadamları Derneği (MÜSİAD) Genel Başkanı Nail Olpak, "Türkiye'nin AB ile olan ilişkilerine bugün baktığımızda ekonomik,...

FRANKFURT - Müstakil Sanayici ve İşadamları Derneği (MÜSİAD) Genel Başkanı Nail Olpak, "Türkiye'nin AB ile olan ilişkilerine bugün baktığımızda ekonomik, sosyal ve demokratik standartlara ulaşmak açısından, AB üyelik hedeflerinden vazgeçmiyoruz. Ancak, gelinen noktada AB'ye tam üyeliği, alternatifsiz tek bir sistem olarak görmediğimiz bir noktaya getirdi bizi süreç" dedi. MÜSİAD'ın Frankfurt şubesi tarafından Bad Homburg Kurhaus Kongre Merkezi'nde düzenlenen Avrupa Genel İdare Kurulu (AGİK) toplantısında gala yemeği düzenlendi. Yemeğe Ak Parti Genel Başkan Yardımcısı Nureddin Nebati, Türkiye'nin Frankfurt Başkonsolosu Ufuk Ekici, Bad Homburg Belediye Başkanı Michael Korwisi ve çok sayıda Türk ve Alman iş adamı katıldı. Olpak, burada yaptığı konuşmada Türkiye'nin nüfusunun 76 milyonu Türkiye'de, 6 milyonu da yurt dışında olmak üzere Avrupa'nın en genç ülkesi olduğunu ve bu enerji ve birikimi paylaşmak için, Avrupa Birliği (AB) üyesi ülkelerle iyi ve doğru ilişkileri sürdürmek ve arttırmak istediklerini söyledi. AB'ye üyeliğin geçmişten bugüne Türkiye'deki hükumetlerin stratejik bir hedefi olduğunu ifade eden Olpak, "53 yıllık sıkıntılı bir serüvenden sonra, Türkiye'nin AB ile olan ilişkilerine bugün baktığımızda ekonomik, sosyal ve demokratik standartlara ulaşmak açısından, AB hedeflerinden vazgeçmiyoruz. Ancak, gelinen noktada AB'ye tam üyeliği, alternatifsiz tek bir sistem olarak görmediğimiz bir noktaya getirdi bizi süreç. Çünkü maalesef AB de tam üyelik yolunda, artık eskisi kadar güven vermiyor" diye konuştu. Türkiye'nin dış ticaretinin yüzde 40'tan fazlasını ve yıllık ihracatının da yaklaşık yarısını AB'ye gerçekleştirdiğini anlatan Olpak, Türkiye'ye gelen doğrudan yabancı sermaye yatırımlarının önemli bir artış kaydettiğini ve üyelik müzakerelerinin başlamasından sonra da ivmesini arttırdığını dile getirdi. Olpak, Türkiye'nin bölgesel, küresel, siyasi ve ekonomik krizlerin etkisine rağmen 20 çeyrektir üst üste büyümesini sürdürdüğünü vurguladı. Avrupa'daki Türk iş adamlarının rolü ve önemine dikkati çeken Olpak, sözlerini şöyle sürdürdü: "Bugünkü eğilimlerin devam etmesi halinde, Almanya'daki Türk girişimci sayısının, önümüzdeki yıl yaklaşık 160 bine ulaşacağı, bu işletmelerde yaklaşık 720 bin kişiye iş imkanı sağlanacağı, yatırım hacminin 15 milyar avroya ulaşacağı ve cirolarının 66 milyar avro olacağı tahmin edilmektedir. Avrupa'da yerleşik Türk iş adamlarının, Avrupa ticari hayatına daha fazla entegre olmaları da gerek kendileri gerekse Türkiye için son derece önemlidir." - Gümrük Birliği Anlaşması Olpak, Türkiye'nin 28 AB üyesiyle ortak gümrük alanında yer almasına rağmen AB mevzuatlarına uyum sağlamakla yükümlü olmakla birlikte AB'nin gümrük mekanizmalarındaki karar noktalarında söz sahibi olmadığına dikkati çekti. Türkiye'nin bu durumda önünde 3 seçeneği bulunduğunu ifade eden Olpak, şöyle devam etti: "Bir başka nokta AB'nin üçüncü ülkelerle imzalamış olduğu Serbest Ticaret Anlaşmaları (STA) ve özellikle son zamanlarda gündeme gelen Transatlantik Ticaret ve Yatırım Ortaklığı Anlaşması (TTIP). Biz bunları da aynı çerçevede değerlendiriyoruz. Özellikle TTIP, ABD ürünlerine, AB üzerinden Türkiye pazarına serbest giriş imkanı sağlarken Türkiye’nin ABD’ye ihracatı eskiden olduğu gibi vergiye tabii olacak. Bu durumda bizim rekabetimiz olumsuz etkilenecek. AB'nin Türkiye'yi dışarıda bırakarak imzaladığı bu tür anlaşmalarla üçüncü ülkeler, ürünlerini AB üzerinden serbestçe Türk pazarına gümrüksüz sokacakken, Türkiye'nin bu ülkelere ihracatı gümrüğe tabii olacaktır. Bu durumda, Türkiye'nin önünde 3 seçenek vardır. Bunlardan birincisi, üçüncü ülkelerle Türkiye'nin tek başına bağımsız STA imzalaması ki bu kolay değildir. İkincisi Gümrük Birliği anlaşmasının, geliştirilerek AB'nin üçüncü ülkelerle imzaladığı STA'lara, Türkiye'nin otomatik dahil edilmesi. Ancak AB buna pek sıcak yaklaşmamaktadır. Üçüncüsü de, Türkiye'nin sessiz kalarak kaderine ve kaybedeceklerine razı olması ki bu hiç kabul edilebilir değildir." Gümrük Birliği anlaşmasında 2 alanda yeni düzenlemelere de ihtiyaç olduğuna işaret eden Olpak, "Bunlardan bir tanesi özellikle kara yolu taşımacılığının ruhsatlarının transit geçişler dahil olmak üzere Gümrük Birliği kapsamında hala serbest bırakılmamış olmasıdır. Diğeri de bizler dahil olmak üzere daha kısa yoldan ve uzun vadeli vizelerinin sağlanamamış olmasıdır" diye konuştu. Gala yemeğinin ardından Olpak'ın yönettiği "Türk İşadamlarının AB Sürecinde Sosyo-Ekonomik Entegrasyonu" konulu panel gerçekleştirildi. Panelde Ak Parti Genel Başkan Yardımcısı Nureddin Nebati, Türk Alman Ticaret ve Sanayi Odası (TD-HK) Genel Sekreteri Suat Bakır ve Oakland Capital'ın Üst Yöneticisi (CEO) Kevin Martin konuşmacı olarak yer aldı. -"Türkiye'nin AB ye girmesi sadece Türkiye'nin değil AB'nin de yararına olacak" Nureddin Nebati, Türkiye'nin bulunduğu coğrafya itibariyle dünyaya örnek teşkil edecek bir entegrasyonu kendi içinde sağladığını ve Türkiye'de etnik yapı ve inançlara yönelik farklılıklar bulunduğunu söyledi. Türkiye'nin kendine güvenen bir ülke olduğunu vurgulayan Nebati, Türkiye'nin sürekli hedeflerine odaklandığını ve sadece yarınını değil hep daha ilerisini düşünen bir ülke konumunda bulunduğuna değindi. Nebati, AB üyeliği sürecinde Gümrük Birliği'nden ve vizeden kaynaklanan sorunların sadece Türkiye'ye yapılmış bir haksızlık oluşturmadığını aynı zamanda bunun Batı'ya ve Avrupa ülkelerine de zarar verdiğine dikkati çekti. Türkiye'nin ekonomik ve sosyal entegrasyonun gerçekleşmesi açısından özel teşvikler sunduğunu aktaran Nebati, "Biz özellikle Türk vatandaşlarına mutlaka yaşadıkları ülkenin dillerini en az kendi ana dilleri kadar öğrenmeleri gerektiğini kamuya açık bir şekilde ifade ediyoruz. Çünkü dil olmazsa, iyi bir eğitim alamazsınız ülkede ilerleme şansınız olmaz" dedi. Nebati, toplumsal entegrasyonun gerçekleştirilmesinde, kültürel birlikteliğin sağlanmasında ve bu sağlanırken de kendi inançlarına, değerlerine ilişkin de bir taşıyıcı unsur olmaya katkı sağlanması gerektiğine inandıklarını belirterek, "Aynı zamanda da ekonomik anlamda entegrasyon oluşturulmasında sadece Almanya'da bulunan iş adamlarının yatırım yapmasını teşvik etmiyoruz Türkiye'deki iş adamlarının da buralara gelmesini ancak onlar gelirken de buradaki yatırımcıların Türkiye'de doğrudan yatırım yapmalarını teşvik ediyoruz" ifadesini kullandı. Türkiye'nin AB ye girmesinin sadece Türkiye'nin değil AB'nin de yararına olacağını dile getiren Nebati, Türkiye'nin bulunduğu coğrafya ve jeopolitik konum nedeniyle ticari bölge alternatiflerinin bulunduğunu kaydetti. -"Türkiye'de daha önce yatırım yapmış olanlar yatırım eleştirilerini görmezden geliyorlar" (TD-HK) Genel Sekreteri Suat Bakır, Türkiye'deki yatırım ortamının daha zor şartlarda bile ilgi çektiğini belirterek, "Türkiye'de daha önce yatırım yapmış olanlar gerçekten yatırım eleştirilerini görmezden geliyorlar. Bu yüzden biz Türkiye'ye ilişkin sabit durumdayız" dedi. AB sürecinde ve entegrasyon konusunda Avrupa'daki kurumlarla iletişim içinde olunması gerektiğini ifade eden Bakır, bunun Avrupa'daki Türklere yaşadıkları ülkelerde söz hakkına sahip olmaları ve gelecekleri açısından fayda sağlayacağına dikkati çekti. -"Türkiye'de özellikle öğrenci yurtları alanında yatırım yapmak istiyoruz" Oakland Capital'ın CEO'su Kevin Martin, Türk toplumunun Almanya için çok önemli olduğunu ancak aynı şekilde AB'nin de Türkiye için çok önemli bir pazar durumunda bulunduğunu söyledi. Türkiye'de özellikle öğrenci yurtları alanında yatırım yapmak istediklerini aktaran Martin, "Bizim için önemli olan hızlı ekonomik gelişimdi ve buradaki genç insanların yani 4 milyondan fazla üniversite öğrencisi var Türkiye'de. Bu Almanya ve İngiltere ile kıyaslandığında daha yüksek bir rakam" dedi. Türkiye'de yatırım planını 3 yıl önce masaya yatırdığını dile getiren Martin, Türkiye'ye gerçekleştirdiği seyahatin ardından Türkiye ve Türkiye'nin eğitim düzeyinden çok etkilendiğini sözlerine ekledi.

HABERE YORUM KAT